Bugün oğlum Emre’nin birinci yaş günü. Günün anlamına değinecek birkaç şey yazmak istedim ama dağarcığımdaki üç beş çelimsiz sözcükle kurulan cümleler konunun ağırlığını kaldıramayınca biraz ağlak bir metin oldu. Hemen sildim çünkü komik olsun istiyordum. Tekrar tekrar yazdım ve sildim, başaramadım. Bir sürü şey demek istiyordum aslında. Bulaşıcı bir gülüşü var diyecektim örneğin. Nasıl uyuşmuş…
Tag: cocuk
Sevgi Pıtırcığı
Dakikalarca ses çıkarmadan karşılıklı oturuyoruz. Hangi şarkıyı temsil ettiği belirsiz birkaç piyano tıngırtısı dolduruyor arka planı. Gözümün ucuyla kafasının hareket ettiğini farkediyorum. Göz göze geliyoruz sonra. Işığa göre değişen ve hâlâ rengini tam olarak çıkaramadığım tılsımlı gözleri var. İçlerinde oyun havaları çalıyor gibi canlı ve samimiler. Gülümsüyorum. Hiç oralı olmayıp bakışlarını kaçırıyor ve sanki çalan…
Sessiz Ev
Karşı evlerde yanan mumlar gecenin zifiri karanlığında titreyerek parlıyorlardı. Çocuk, bir saatten fazladır salonun içinde fır dönüyor, ya koltuğa uzanıyor, ya da pencerenin önünde dikilip boş sokakları izliyordu. Birkaç dakika önce ışıklar gelmiş -hoppa diye ayaklanmasına fırsat kalmadan- geldiği gibi çat diye gidivermişti. “Aha da sinyali verdiler” diye sitem etmişti babası, “daha sabaha kadar gelmez cereyanlar.”…