Turgut Bey

Ağlamasını duyuyorum. Saat sabahın neredeyse beşi. Bitkin bedenimi artık kaldıramayacağıma inandığımdan yattığım yerden pışpış sesleri çıkararak tekrar uyutmaya çalışıyorum. Her pışpışla sesi azalıyor ve kısa bir süre sonra derinden nefes alış verişi geliyor kulağıma. Kırk beş dakika daha uyayabilirim diye sevinirken ansızın anımsıyorum: ‘Yarın son gün… Ama yarın gelmeyebilir… O zaman üşenmeyip bugün konuşmalıyım… Ya…

Continue reading