Kriz Anı

İyiden iyiye yorulmuştu evin içinde o yana bu yana dönüp durmaktan. Kendini güçlükle bırakabildi salondaki kanepeye. Bütün oda; duvarlar, vitrin, sehpa onunla eğlenirmiş gibi dönüyordu sanki. ‘Nedir ulan bu, n’oluyor böyle fırıl fırıl’, diye bağırmak istedi; tıkandı sesi boğazına. Göğsü, her bir taraftan bir sürü el bastırıyormuş gibi sıkışıyor, havayı iştahla,sonuna kadar solusa da  ciğerlerini…

Continue reading